Cuma, Mart 29, 2024
Home > Estetik Ameliyatlar > Burun ameliyatları artık daha ağrısız

Burun ameliyatları artık daha ağrısız

Gerek estetik kaygılarla yapılan, gerekse nefes alımını zorlaştıran eğriliklerin düzeltilmesi amacını taşıyan burun ameliyatları artık çok daha ağrısız ve kansız gerçekleştirilebiliyor. “Hipotansif anestezi” sayesinde ameliyat sırasında daha az kanama oluyor ve ameliyat sonrasında daha kaliteli bir iyileşme süreci yaşanıyor. Burun ameliyatlarında kullanılan son teknolojilerle ilgili Anadolu Sağlık Merkezi Estetik Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Can Çınar bilgi verdi.Burun şeklinin cerrahi yöntemlerle yeniden biçimlendirildiği estetik burun ameliyatları, günümüzde daha sık yaptırılıyor. Burun boyutunun küçültülüp büyütülmesi, burun deliklerinin daraltılması, burun ucu veya burun sırtının yeniden şekillendirilmesi, burun sırtındaki çıkıntıların düzeltilmesi ve nefes alımını zorlaştıran eğriliklerin düzeltilmesi gibi amaçlarla yapılan estetik burun ameliyatları günümüz teknolojisinin yardımıyla daha ağrısız ve kansız gerçekleştirilebiliyor.
Anadolu Sağlık Merkezi Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Can Çınar, bu tür ameliyatlarda kullanılan “hipotansif anestezi” yöntemi sayesinde, ameliyat sırasındaki kanamanın azaltıldığını ve ameliyat sonrasında daha kaliteli bir iyileşme sağlandığını belirterek şunları söyledi: “Hastanın tansiyonunun kontrollü olarak düşürülmesi anlamına gelen ‘hipotansif anestezi’ tüm dünyanın kabul ettiği bir teknik. Hipotansif anestezi ile burun operasyonlarında hastanın tansiyonunu kontrollü olarak düşürülüyor, böylelikle ameliyatta ortaya çıkan kanamalar azaltılıyor ve kanamanın az olduğu bölgede daha rahat çalışma imkanı elde ediliyor. Bu sayede hastaların operasyon sonrasında işe dönüşlerinde en büyük problem olan ödem, morluk gibi şikayetler daha aza indiriliyor, daha ağrısız ve kaliteli bir şekilde iyileşme sağlanıyor. Ancak burada, hastaya kontrollü anestezi uygulayacak ekibin deneyimli olmasına dikkat etmek gerekiyor.”
Burun ameliyatlarında süre sınırı yok
Belli standart süreleri bulunmakla birlikte cerrahların bu sürelere bağlı kalmaması önem taşıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Can Çınar şu bilgileri veriyor: “Burun ameliyatı bir sanat olduğu için, tam ‘bitirdim’ dediğinizde tekrar bakıp eksik olan yerlere ‘greft’ dediğimiz, burun kıkırdaklarından veya daha komplike ameliyatlarda kulak kıkırdaklarından alınan bir takım parçalar eklenmesi gerekebiliyor. Aslında bu ameliyatlar bir nevi heykel yapmak gibi olduğundan arada bakmak gerekiyor. Burun ameliyatlarının ortalama süresi, burunda yapılacak müdahalenin cinsine göre değişmekle birlikte 45 dakikadan 2-3 saate kadar olabiliyor.”

Ağrı ve iyileşme süreci burun ameliyatlarındaki en önemli endişeler
Burun ameliyatlarında hastalar genellikle üç dört konuda korku yaşıyor. Hastalarda ağrı, işe dönüş süresi, burun içine konulan tamponlar ve sonradan burnun düşüp düşmeyeceği ile ilgili kaygılar hakim olabiliyor. Hastanın tüm bu endişelerinden kurtulması ve istediği sonuçları alması için burun ameliyatlarında iyi planlama, iyi teknik ve ağrısız anestezi çok önemli. Çünkü birtakım kritik noktalara dikkat edilmezse, burun ucunun normal projesiyonunun altına kayması söz konusu olabiliyor.
Konuyla ilgili olarak Anadolu Sağlık Merkezi Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Can Çınar şunları söyledi: “Atravmatik teknikler kullanılmaz, yani dokuya saygılı kalınmazsa ağrı, şişlik, morluk gibi şikayetler hastayı ameliyat olduğuna pişman edebiliyor. Hastaların operasyon sonrası burun içine konulan ve ameliyatın ikinci gününde çıkarılan tamponlar hakkında ise bugün daha rahat olduklarını söyleyebiliriz. Çünkü kullandığımız havayolunu rahatlatan tamponlar sayesinde artık pek çok hasta bu sürecin korktuğu kadar zor gelmediğini ifade ediyor. Estetik burun operasyonları için hastalarımızın bize en çok sorduğu sorulardan birisi de işe dönüş süreleridir. Operasyonun bitiminde burun dışına koyduğumuz alçı bir hafta sonra çıkartılır. Bunlar kaba alçılar olmamakla birlikte, bu süreçte hastanın alçıyla işe gitmesi pek mümkün değil. Bizce asıl önemli olan, hastanın en kısa sürede normal hayatına geri dönebilmesi ki buradaki en büyük korku ödem ve şişlikler oluyor. Ancak her ne kadar hastaya göre değişse de modern teknikleri kullanarak, morluk ve şişliklerin şiddeti ve süresi azaltılabiliyor.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir